İç İletişim, kurum içerisinde etkili bir iletişim sisteminin kurulması ve yönetilmesi sürecidir. Çalışandan üst yönetime kadar, kurum içerisinde yer alan tüm paydaşları kapsayan bu süreç, aynı kurumda bir araya gelen insanların işbirliğini ve uyumunu amaçlar. Bununla birlikte çalışan bağlılığını sağlamayı ve motivasyonu artırmayı da hedefler.
Aynı zamanda bu amacın, kurumun hedeflerini gerçekleştirmesine hizmet ettiğini de söylemek gerekir. Motivasyonu ve bağlılığı yüksek bir çalışanın performansı da doğru orantılı olarak yükselmekte ve kurumun başarısına katkı sağlamaktadır.
“ Her insanın hareketlerini kontrol etmek için bir sinir sistemine sahip olduğu gibi, her şirket de bir iç iletişim sistemine sahip olmalıdır” -Bill Gatesİç İletişimin Gelişim Süreci
Kurumsal yapılarda iç iletişimin gelişimine baktığımızda teknolojinin gelişmesiyle doğru orantılı bir süreç görüyoruz. Önce yüz yüze görüşmeler ve panolar üzerinden yapılan duyurular varken, sonrasında basılı materyallerin (haber bültenleri, yıllık raporlar vb) ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Teknoloji geliştikçe e-mail, sosyal medya ve dijital dünyanın gücü de iç iletişim için kaynak haline geldi.
Teknolojinin gelişmesiyle günümüzde iç iletişimin sağlanabileceği birçok mecra varken, fiziksel olarak bir araya gelmenin gücü yine de aynı önemi koruyor. Özellikle fiziksel olarak aynı ortamda çalışanların eğlence ve rahatlama ortamlarında bir araya getirilmesi paylaşımı ciddi oranda artırıyor ve motivasyonu yükseltiyor. Bunlar kalabalık ekiplerin bir araya geldiği planlama toplantıları, “Happy Hour” zamanları da ya da düzenlenen iç iletişim etkinlikleri de olabiliyor.
İç İletişimin Püf Noktaları
İnteraktif İletişim
Çalışana gönderilen mesajdan ibaret olan tek taraflı iletişimin yerini; çalışanın da geri bildirimde bulunabildiği, gerek iş arkadaşları gerek üst yönetimle paylaşımda bulunabileceği interaktif bir iç iletişim süreci aldı. Bu süreçte çalışanlara da söz hakkı verecek iletişim platformlarının yaratılması önemli. Kurum içinde kullanılan intranet ve portallar, çalışanlara bu paylaşım platformunu oluşturuyor. Özellikle yaygın ve geniş yapılanmalarda, fiziki olarak başka coğrafyalarda bulunan ama aynı kurum için emek harcayan çalışanların paylaşımda bulunmasına olanak veriyor. Diğer yandan da çalışanın sesini duyurmasını, anında ilgili çalışana ulaşmasını ve üst yönetimle de iletişim kurmasını sağlıyor.
Uygun Dil ve Mecra
Başarılı bir iç iletişim süreci sağlanması için, hedef kitleye uygun olan dilin seçilmesi ve her mesaj için doğru mecranın belirlenmesi gerekir. Örneğin; imaj konusunda yönlendirme yapmak için hazırlanan bir imaj kılavuzu doğru mecra iken, markanın yol haritasının açıklanması için tüm idari kadronun katılım gösterdiği bir toplantı doğru mecradır.
Bu konudan bahsederken, şirketlerin büyüklüğü ve yapısıyla kullanılan mekanizmaların çok ilişkili olduğunu belirtmek gerekiyor. Özellikle yaygın ve geniş örgütlerde, doğru bilgi ve mesajların doğru kanaldan paylaşılabilmesi iç iletişimin yetkinliği ile mümkün. Şirketin içinde ortak bir iletişim dilinin oluşması ve kültürün benimsenmesi açısından, sağlanan iç iletişim önem taşıyor.
Samimiyet ve Süreklilik
İç iletişimin başarılı olabilmesi için önemli iki unsur da samimi ve sürekli olmasıdır. Zaman zaman kesintiye uğrayan bir iç iletişim süreci, çalışanlarda kendilerine değer verilmediği düşüncesini yaratabilir. Samimiyet ise olmazsa olmazdır, çünkü inancı getiren samimiyet algısıdır. Tüm mesajların net şekilde aktarılması, güvenilir ve tutarlı olması da oldukça önemlidir.
Kurum Kültürü ile Uyum
Amaçlanan etkinin yaratılabilmesi için iletişim faaliyetlerinin kurum kültürü ile uyumlu olması gerekir. Aynı zamanda çalışanların demografik özelliklerine uygun bir iletişim planlaması yapılması, istenen etkinin sağlanmasını mümkün kılar. Kurumun kültürü çalışanları ile bir aile yapısını işaret ediyorsa, çalışanların aileleri de unutulmamalı onlara yönelik iç iletişim faaliyetleri de gerçekleştirilmelidir.
Kaynak: Özlem Bakacak - Kıdemli Kurumsal İletişim ve Marka Yönetimi Uzmanı